Sıradışı - 10 Ekim 2018

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın ile birlikte yapay zeka, beyin ölümü, dondurulmuş insanlar ve yapay insan projesi masaya yatırıldı.

Programda “Ölüm nedir? Beyin ölümü gerçek ölüm müdür? Dondurulan insanların hayata dönmesi mümkün mü?” soruları Sıradışı programında yanıt buldu.

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, ölümün bilimsel olarak bütün hücrelerin ölümü anlamına geldiğini, bir de tıbbi olarak beyin ölümü olduğunu, beyin ölümünün gerçek ölüm olmadığını söyledi.

İsmail Hakkı Aydın, beyin ile uzay arasındaki benzerliğe değinerek, beyindeki bir hücrenin mikroskoptaki görüntüsüyle uzayın teleskoptaki fotoğrafının mikroskobik seviyede aynı görüntüye sahip olunacağını belirtti.

Aydın, insanların dondurulmasıyla ilgili olarak “Bir insanın hücrelerini direkt dondurmaya alırsanız bütün hücrelerin zarları parçalanır ve hücre ölümü oluşur. Hücre ölümü oluşmaması için, vücuttan kan çekiliyor, yerine gliserin dolduruluyor ve eksi yüz doksan altı derecede dondurucu tüplere konuluyor” ifadesini kullandı.

Türkiye’de de dondurulmuş insanlar olduğunu dile getiren Aydın, Amerika’da beş binden fazla dondurulmuş insan olduğunu, 1980’li yıllarda elektrik kesintisi olduğunu ve 1500 - 2000 civarında cesedin çürüdüğünü açıkladı.

Programda ayrıca Aydın, yapay zekanın ilerlemesine değinerek “Bilim insanlarının gayesi hayata katkı sağlamaktır, problemleri çözmektir, çözüm yolları bulmaktır. Belli ki önümüzde büyük bir tehlike var. Ülke olarak bunun mutlaka tedbirini almak durumundayız” sözlerini dile getirdi.

YORUMLAR İlk Yorum Yapan Sen Ol
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Sıradışı - 29 Mayıs 2019

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Savunma, Strateji ve Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ile birlikte Irak’ın kuzeyindeki operasyon masaya yatırıldı.

Yusuf Alabarda, Pençe operasyonuyla ilgili olarak “Türk Silahlı Kuvvetleri Hakurk bölgesinde bir operasyon yönetiyor. Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı devam ederken dahi, aslında Irak’ın kuzeyinde de askeri operasyonlar devam ediyordu, fakat yoğunluk Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’na yönelik olduğu için Irak’ın kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yürütmüş olduğu harekatlar pek fazla dile gelmedi” sözlerinin ardından “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu yapmış olduğu harekat ile Kandil bölgesinde daha önce nokta operasyon ile birçok elebaşını etkisiz hale getirdiği Kandil’e adeta ‘Pençe’ ile bir kilit vurmuş olacak. Bununla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bugün basına yansıyan Bora Füze Sistemi’ne ait bir görüntünün birçok medya kanalında servis edilmesiyle ilgili şunu söyleyebilirim ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti istenilen her noktada, Bora Füze Sistemi’nin bir de S-400 hava savunma sistemiyle güçlendirildiği bir Anadolu coğrafyasında, bu bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin elinin hiçbir şekilde bükülemeyeceğinin en büyük ispatı olacaktır diye düşünebiliriz” şeklinde konuştu.

Nuh Albayrak ise “Önümüzdeki dönemde bizim ulusal güvenliğimizin düğümleneceği nokta şu, evet askerimiz görevini yapıyor ama içeride bütün kesimlerin ortak bir tavır sergilemesi gerekiyor. Bunu yapmayan, ‘Bugün ben Mehmetçiğin Suriye’deki yaptığı operasyonu destekliyorum’ demesinin hiçbir anlamı yok” açıklamasında bulundu. 


Sıradışı - 29 Mayıs 2019
Sıradışı - 24 Nisan 2019

Turgay Güler'in hazırlayıp sunduğu Sıradışı programında bu bölüm Yönetmen – Oyuncu Ahmet Yenilmez ve Ankara’dan bağlanan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ve sosyal medyadaki algılar masaya yatırıldı.

Emin Pazarcı, Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yapılan saldırıya değinerek “Çubuğu biliyoruz. O bölge en çok şehit veren bölgelerimizden birisi. Herhalde sayın Kılıçdaroğlu’nu uyardılar, orada ciddi sıkıntılar çıkacağını bile bile gitti. Yani bir gerilimin üzerine üzerine gitti. Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli şehit cenazelerine giden, oralarda boy gösteren bir figür olsa, buraya da gitti diyeceğiz ama gitmiyor. Rahat yerlere gitmedi, en sıkıntılı yere gitti. İstanbul’da İmamoğlu’nun miting yaptığı bir günde gitti. Normal olan, İstanbul’da böyle bir mitingde olması gerekirdi. Ama özellikle pek de alışık olmadığımız şekilde oradaki şehit cenazesine gitti. Kılıçdaroğlu’nun bizden daha ferasetli olması lazım, ülkeyi yönetme iddiası içinde olan bir isim, koskoca bir siyasi partinin genel başkanı ve kendisine de birtakım bilgiler ulaştı, buna rağmen gitti. Köyün girişinde oradaki sıkıntıyı gördü, buna rağmen direndi, buna rağmen cenaze merasimine katıldı, tepkilere rağmen orada yürümeye başladı. Adeta gelin bana saldırın diye bir davetiye çıkardı. Ben kesinlikle bu olayı tasvip etmiyorum. Protesto edebilirsiniz ama yumruk hoş olmadı. Ayrıca zaten o atılan yumruk burada provokasyon yapanların, bu olayı provoke edenlerin de ekmeğine yağ sürdü” açıklamasında bulundu.

Ayrıca Pazarcı, Türkiye’nin artık Batı’lı devletlere karşı sessiz kalmamasıyla ilgili olarak “Türkiye, ne zaman batılı emperyalist güçlere karşı sesini yükseltmedi, ne zaman ki onlara teslim oldu, Türkiye’den iyisi olmadı. Bugün milli meselelerde milli tavırlar alıyoruz, NATO’dan çıkarılmakla tehdit ediliyoruz” sözlerini dile getirdi.

Sıradışı - 24 Nisan 2019
'de daha fazlasını keşfet
Fragmanlar Gezi Yaşam Eğlence Sohbet